Sinir sıkışması herhangi bir sinir hareketliliğini, esnekliğini kaybettiğinde veya çevre dokular tarafından baskılandığında oluşur.. Genellikle vücudun tek bir bölgesinde meydana gelir.. Ana belirtisi sinirin doğası gereği yaşanan ağrıdır... Ek olarak etkilenen bölgede uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük görülebilir. Sinir sıkışmasının nedeni genellikle travmadır.. Çoğu zaman sıkışmaya eşlik eden eklem veya kas yaralanmaları vardır. Bu nedenle doğru teşhis için bölgenin kapsamlı değerlendirilmesi gerekir.. Yaralanma dışında romatoid artrit, diyabet, gebelik, hipotiroidi gibi rahatsızlıklarda sıkışmaya neden olabilir. Median sinirin bilekte sıkışması olan karpal tünel sendromu en sık görülen sinir sıkışması çeşididir.. Kübital tünel sendromu yani dirsekte meydana gelen sıkışma ikinci en yaygın olanıdır..
Nedenleri
Sinir sıkışmasının birçok nedeni olabilir. İlk olarak herhangi bir sinirin sürekli tekrarlayan harekete bağlı travması, sinirin mesajlarının iletilmesine yardımcı olan dış katmanlarında hasara ve yapısal değişikliklere neden olabilir. Burkulma, kemik kırılması, yaralanma diğer yaygın nedenleri arasındadır. Ancak çoğu zaman sinir sıkışması tekrarlayan ve siniri zorlayan aktivitelerden kaynaklanır. İş hayatında sinirlerin sürekli titreşimine neden olan işlerde çalışılması, sürekli klavyede yazı yazılması gibi aynı bölgede tekrarlayan hareketler sinir sıkışmasına neden olabilir. Nesilden nesile aktarım mümkündür. Yani birinci derece yakınında sinir sıkışması görülen kişi daha fazla risk altındadır. Sinir sıkışması için diğer risk faktörleri şeker hastalığı, tümör veya kistler, kanser, obezite, gebelik, doğum kusurları, tiroid bozukluklarıdır. Sinir sıkışması kadınlarda erkeklere göre daha yüksek oranlarda görülür.
Tedavisi
Tedavi ne kadar erken olursa, kalıcı sinir hasarını önleme şansı o kadar artar. İlk olarak genellikle konservatif tedavi denenir. Gebelik ve obeziteye bağlı gelişen sıkışma doğum veya kilo kaybından sonra tamamen kaybolabilir. Tiroid hastalığı, şeker hastalığı gibi durumlardan kaynaklanan sinir sıkışmasında ise sıkışmaya neden olan hastalığın kontrol altına alınması ile gerekir.
Komplike olmayan vakalarda konservatif tedavi hastanın sinir sıkışmasına neden olan davranışını değiştirmeye odaklanır. Karpal tünel sendromu için bilek ateli kullanımı, özellikle geceleri istemsiz kasılmaların önüne geçebilir. Semptomları azaltmak, kasılmayı kontrol etmek için fizik tedavi uygulanabilir.
Konservatif tedavi başarılı olmayan hastalarda sinir çevresine ilaç enjeksiyonu uzun süreli rahatlama sağlayabilir. Ameliyat dışı yöntemlere yanıt vermeyen ve/veya şiddetli, uzun süredir devam eden semptomları veya kas zayıflığı olan hastalarda cerrahi önerilir. Ameliyat ile sıkışmaya neden olan bölgedeki bağ ve yumuşak dokunun bir kısmı çıkartılarak sinir üzerindeki baskının azaltılması amaçlanır. Sinir sıkışması ameliyatlarında sonuç genellikle yüz güldürücüdür. Ancak uzun süreli sıkışmaya maruz kalan, şiddetli vakalarda sinir hasarı kalıcı olabilir. Bu nedenle tedaviye erken başlanması önemlidir.